Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Sevgi Yağmurum Ol
Günüm güneşim ol, ısınacağım
Ümit duvarım ol, yaslanacağım
Sevgi yağmurum ol, ıslanacağım
Gül kokun bir ömür tenimde kalsın
Sen uykuysan ben gördügün düş olam
Sen yuvaysan ben bir yavru kuş olam
Ağlar isen yanağında yaş olam
Gözlerin bir ömür gözümde kalsın
Gel sevgilim ol benim, düş kaçağım
Göğsüne başımı yaslayacağım
Kalbimin içinde saklayacağım
Özlemin bir ömür gönlümde kalsın
Bir dünya sun bana tutunacağım
Gönlümü sevginle avutacağım
Bütün ihanetleri unutacağım
Ellerin bir ömür elimde kalsın
Sevgi mırıldayan nehirler gibi
Derin uykularda şehirler gibi
İsminki dualar şiirler gibi
Ölünceye kadar dilimde kalsın
Ölümsüz Aşkım |
|
Gidişin ani oldu veda edemedim
Bu ne senin suçun ne de benim
Allah istedi dur diyemedim
Gözlerine bakamadım doyasıya
Sıcacık ellerini tutamadım son defa
Ne sana ne de bir başkasına
Söyleyemedim seni sevdiğimi kimseye
Arkadaşımdın ama seviyordum seni ölesiye
Hasretin delicesine yakıyor kalbimi
Özledim seni hemde çok meleğim
Yanımda olsanda yine arkadaşım kalsan
Yine sarılsam sana doyasıya
Meğer ne kadar çok seviyormuşum seni
Geç olsada anladım meleğim
Sana dön diyemiyorum
Çünkü bunun imkansız olduğunu biliyorum
Allah'tan artık tek dileğim senin için cennettir meleğim.
Ölüme Gidiyorum |
|
Bir gün baktım davullar, zurnalar ötüyor
Bu ses beni ölüme davet ediyor
Sen beyaz gelinlikler içinde
Bense beyaz kefen içinde.
Bil ki her zaman sevmiştim seni
Kader bile bağlamaz bizi
Ölüme giderken bile izliyordum seni
Ağaçtan atıma bindirdiler beni.
Mezarıma gül koyma sakın
Yanıma bile ugrama
Yaşadığın sürece
Hep kalbinle ağla
Artık ben ölüm yolcusuyum
Gidiyorum senden uzaklara
Sana son kez elveda diyeyim
Sonra yaşamıma son vereyim... |
Sevgiye Sitem
Severken unutmak istedim kendimi,
Sende sen olup, ben olmaktan vazgeçmek.
Severken unutmak istedim seni,
Bende ben olmanı, sen olmaktan vazgeçmeni.
Zamana hapsettim bizi,
Hep yıllar öncesine,
Şimdi sensiz yaşıyorum...
Seni unuttum. |
|
|
|
Ödünç Akşam Günceleri |
|
Yalnızlık panayırları gözlerden ırak
Bir serçe dokusuyla işli geceler
Tenlerde mehtabın kokusu
Yakamoz darbeleriyle sancılarda
Yıkıntı örenlerin asude bakışlarında
Bir gelincik selamlarken eceyi
Öksü otu çeker geceye reveransını
Yaşanmışlığın yıprantılarında kalmış
Şakayık renklerinden kovulma hayat
Al benisi ucuz pazar tezgahlarına dökülse
Kurur mu? gözyaşın odeon basamaklarında
Kaç Sokrates eskitir bu sevda
Kaç Eflatun ‘la ağlaşır...
Liman uzantılarına saklı
İzbe kumsallar üzerinde dağılmış düşler
Ve pervasız yüzleşme hesaplarına açılan
Kumdan kalelerin burçlarından süzülen
Ebem kuşakları sarmış giz telaşlarını
Gözler susku sorgulamalarında
Lâl olmuş yürekse hala
Yar kokusu esintilerine niyette...
Nazarların sedalanırken
Babil’in asma bahçelerinde
Bir İskender gururu yakar bağ bozumunu
Tan sararken sensizlik gölgelerini
Ne petrus tadı esir alır Kleopatra’yı
Ne de ayaklarına serilir Hitit Güneşi
Fi tarihi aşklarının vedası;
Hiç bitmeyecek Hindu seferlerin
Muson yağmurlarıyla sarmalanmış
Binlerce sevda masalı tadında
Saklanacak ödünç akşam güncelerinde |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
VELCOME
İYİ EĞLENCELER ...
|
|
|
|
|
|
|
|